5 Mayıs 2019 Pazar

5.5 Pazar ~ 2019

Selam. Bir pazarın daha sonuna geldik. Neyin sonu gelmiyor ki diye yankılanan zihnimi susturabilirsem bir iki kelam edip gideceğim.

Bugün dışarı çıktım. Bir aydır sıkıldıkça gidip kitap okuduğum, çok sevdiğim kafeye gittim yeniden. Her gidişimde olduğu gibi o süslü latteyi istedim. Ama yanındaki kurabiyeyi hiç tam yiyemiyorum, fazla çikolatalı, ağır. Yine de kahvesi hoşuma gidiyor. Açtım kitabımı, her zaman yaptığım gibi kulaklığımı da takıp müziğimi ayarladım. İlk yarım saat oturdum okudum.



Bir ara başımı kaldırdım, bir grup, oturacak yer bulamamış, bakınıyorlar. Sonra bana doğru baktı biri, sandalyeyi işaret etti. Normalde çok utangaç ya da soğuk olmayan ben, kitaba o kadar odaklanmışım ki sadece iki kere buyrun dedim, ama gülümseyemedim başta. Sonra kitaba döndüm. Bir yandan da göz ucuyla ister istemez bakındığımdan, oturan ablalardan ikisinin gittiğini görebildim. Ablalar diyorum çünkü aramızda hepsiyle muhtemelen 30'ar yaştan fazla var. 

Bir süre daha odaklanmaya çalıştım kitaba. Ama olmayınca bırakıp çantamdan krem çıkardım. Elime sürerken çayını yudumlayan ablaya da uzattım. Aldı, teşekkür etti. Zeytin yağlı mı diye sordu. Evet dedim. Sonra bizi bir muhabbet sardı. Memleketime ilk gelişiymiş. Arkadaşları gezmek için kalkmışlar, o birkaç gün önce onların gittiği yeri gezdiğinden ve yorgun olduğundan dinlenmek istemiş. Nelerden konuşmadık ki. Ailelerimizden, mesleğimizden, dinlerden, onun gezdiği yerlerden. Bir saatten fazla oturduk birlikte. Bana kızlarını, eşini gösterdi. Bir krem nelere kadir oldu, en sonunda bana kartını verdi. Makedonya'ya gelmelisin dedi. 

Konuyu bağlayayım hemen. 

Abla Makedonya'da bir radyonun müdürü. Ben ne yapmak istiyordum? Radyocu olmak. Bu bir işaret mi ALLAH'IM diye haykırmak, sağa sola savrulmak istiyorum. Ne yapacağımı bilemediğim bu dönemde, gidecek miyim, kalacak mıyım sarsıntıları yaşarken, insanlarla olan ilişkilerimi toparlamaya, sağlam tutmaya çalışırken ya da birilerini hayatımdan çıkarırken... Yıldım. 

Özetle bugün iki şey beni çok sevindirdi. Bana iyi geldi.
Birincisi, İngilizceyi konuşma konusunda büyük sıkıntılarım olsa da şok edici derecede iyi anlayıp anlaşabilmiş oluşum. Bunu yapabileceğimi gerçekten bilmiyordum.
Önemli bir radyonun müdürünün egodan uzak, tatlı bir insan oluşu ve onunla uzun uzun muhabbet etmek. İnsanın dinlenmeye ihtiyacı oluyor işte. Dinlenmek her zaman yatıp uyumayla olmuyor demek. Uyumak demişken...Sahura uyanacağız bu gece, uykusuz bir ay beni bekliyor. 

Huzurlu ramazanlar.


4 yorum:

  1. Hayırlısı olsun. Umarım her şey istediğin gibi olur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimiz için hayırlısı olsun. Teşekkür ederim. ^^

      Sil
  2. Çok güzel bir tesadüf olmuş. Böyle olayları işaret olarak kabul etmeyi tercih ediyorum :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle olayları ben de işaret olarak kabul ediyorum ama alışılmışı bırakmak, gitmeye cesaret etmek epey zor. Umarım doğru kararı verebilirim. *-*

      Sil