Bilinmeyen Serisi - Tesadüfler ~MAKK Kitap Yorumu ve Alıntılar

Aslında Herkes Aynı Görünür; Ama Kimse Aynı Değildir...
Alexander ve Christina, küçük bir kasabada karşılaşırlar. Bu karşılaşma onlar için daha önce görmedikleri bir hayatın başlangıç noktası olur. Farklı insanlar, dostluklar, aşk, zor kararlar, gözyaşları, kahkahalar, ümitler, biraz macera, bilinmeyenler ve bolca desadüf. Ama bu hayat dengede...
Bu kitap size gizem dolu bir hayatı Alexander ve Christina'nın hayata bakışlarını değiştirecek ilginç tesadüfler ve bilinmezliklerle dolu bir yolu nasıl aştıklarını anlatıyor. Acaba hem bu gizem dolu döngünün sırlarını, hem de hayatlarındaki garip sorunları çözebilecekler miydi? 'Hiç böyle tesadüf olur mu?' diyeceğiniz tesadüfleri mantık çizgisinde tutan bir hayatla karşımızdalar bu kitapta....
İleride olacakları ise ancak tesadüfler bize gösterecek...
(Tanıtım Bülteninden)


Sayfa Sayısı: 312
Baskı Yılı: 2015

Dili: Türkçe Yayınevi: Olimpos Yayınları

Kitap elime geçene kadar kapağını beğenmediğimi söylemem gerek öncelikle. Ama elime aldığımda fikrim değişti, sanırım kabartmalı olduğu için böyle oldu.

Keşke Türk yazar ön yargımı da değiştirebilseydi kitap. Ama maalesef bu olmadı. Kitabı ben kesinlikle beğenmedim. Daha önce hiçbir Türk yazardan fantastik bir kitap okumadım ama, kitap o kadar sade, o kadar tasvirden uzaktı ki, bilimsel bir yazı okur gibi dümdüz gitti. Bu yüzden de fazla hızlı okudum. 

Aslında kitap konu bakımından iyi olacak gibiydi, işin içine Merlin girince... Bu kitap başka bir yazarın kaleminden çıksa düşüncelerim yüzde yetmiş daha iyi olurdu belki de.

Kısacası kitap kesinlikle kötüydü, eğer tasvir olmasa da bana uyar, hayal gücümü zorlarım ben diyorsanız beğenebilirsiniz. Hayır ya. Belli bir yaşı geçmiş, (on yaş gibi mesela) hiçbir insanın bu kitabı seveceğini sanmıyorum. Ama herkesin zevkleri farklı tabi, okursanız bana dönüş yapın lütfen. ^^

Olimpos Yayınlarına çok teşekkür ederim. ^^

Alıntılar:

".. Peki öğrendiğimizde ne yapacağız? Ne yani, süper kahramanlar gibi donlarımızı taytlarımızın üstüne mi giyeceğiz?""Tabi ki hayır Ging, gerçi öyle bir şey yapacak olursak mavi ya da kırmızı puantiyeli boxerlarımdan birini seçmem gerekir."

O an bildiğim tek şey o müziğin kalbimde yaydığı ısıydı. Ona bir isim verme şansım olsaydı 'aşk' derdim, çünkü yağmurun toprakta bıraktığı izler, Harry'nin kalbimde bırakacağı izlere çok benziyordu.

Ben sadece hayallerimde görebileceğim o dünyanın bir parçasıydım ve beni mutlu edebilecek her şeye sahip bir genç kızdım .Uyku ve düşlerin dünyası bana doğru yaklaşırken içimde filizlenen bir korku vardı. Mutluluğu yeniden kaybetmekten korkuyordum.

Tam kalktığı sırada  göz göze geldik ve ben saçmalamaya başladım. Herhalde düşerken kafamı filan çarpmıştım. Ama o kadar güzel gözleri vardı ki... Ve harika bir yüzü, sarı saçları, tatlı içten gülümsemesi, teninden yayılıp etrafımı bir sis bulutu gibi saran yasemin kokusu ve lütfen biri beni sustursun.

Bir insana en büyük hediye aşktır, ama aşk aynı zamanda bir insanın ölüm fermanıydı. 

Evet, belki de haklısın. İnsanlar çok değişken;ama bu, hissedilenlerin kolay unutulduğu anlamına gelmez.

Mesela, karşıdan karşıya geçerken gördüğünüz ya da sohbet ettiğiniz, hatta tanımadığınız pek çok insanın kalbinin derinliklerinde gizli bir cevher var. Kimi hayat yorgunluğuyla unutmuş özel olduğunu, kimi hayallerini unutmuş yaşam yolunda. Habersiz kalmışlar ellerindeki mucizeden. Aynaya baktığında gözlerindeki ışıltıyı değil, yüzündeki kusurları görmeye başlamış.

Bir rüya düşlüyorum, içinde ölümün olmadığı, gözyaşlarından uzak, mutlu bir yarını olan... Bir düştü tüm hayallerimi süsleyen, göremeyeceğim, binlerce kez dilesem de artık imkansız olan...

Alexander bugün arkadaşların ile okulu kırmışsın...
Alex yüksek bir sesle yutkundu.
"Tatlım seninle gurur duyuyorum!"

a Rafflecopter giveaway